Nurhan Hanım, İlham Veren Girişimcilik Hikayesini Anlattı
Hayat bazen insanı hiç beklemediği bir anda, hiç bilmediği bir denizin ortasına bırakır. Nurhan Köklü’nün hikayesi de tam olarak böyle başlıyor. Bir zamanlar "pamuklara sarılarak büyütülen", en büyük mücadelesi ev işleri olan nahif bir ev hanımıyken; bugün Konya’da erkek egemen bir sektörde kurallar koyan, "yapamazsın" denileni başaran öncü bir iş kadınına dönüşen Nurhan Hanım’ın hikayesi, TRT’nin "Hayallerinin Peşinde" belgeseline konu oldu.
İşte Nurhan Hanım’ın kendi ağzından, Köklü Süt’ün temellerini atan o zorlu ve gururlu yolculuk...
Bir Saatte Değişen Hayat
2006 yılına kadar hayatı sakin bir yuvada, kendi ritminde akan Nurhan Hanım için her şey bir telefonla değişti. Eşini trafik kazasında kaybettiğinde, geride üç çocuğu ve hiç bilmediği bir ticaret dünyası kalmıştı. O günleri şöyle anlatıyor:
"Bir saatin içinde hayatımız değişti. Eşimi kaybettim... Anne olmak fedakarlık demek. Çok zorlandım. Neden zorlandım? Çünkü ticareti bilmiyordum, yemin 'y'sini bilmiyordum, hayvancılığı bilmiyordum. Ben iyi bir ev hanımıydım sadece."
Ancak eşinin vefatından kısa süre önce söylediği bir söz, ona yol haritası olacaktı: "Sana bir şey olursa, sen bu çocukları kimseye muhtaç etmezsin, hepsini okutur, büyütürsün."
"Yapamazsın" Dediler, O Sadece Önüne Baktı
Erkek egemenliği altındaki yem ve hayvancılık sektöründe bir kadının ayakta kalması imkansız görülüyordu. Çevresi ona "Sana çiçekçi dükkanı açalım, bu işi yapamazsın, batarsın" derken, Nurhan Hanım’ın cevabı netti:
"Biz kimseye muhtaç değiliz dedim. Besmele çektim, işe koyuldum. Muhasebecilerin yanına oturdum, hesap yapmayı öğrendim. Bilgisayar kursuna gittim, programları öğrendim. Hiçbir şeye karışmadan önce 3 yıl sadece izledim ve öğrendim. 'Sen yapamazsın' dediklerinde, ben 20 sene sonrasını, çocuklarımı düşündüm. Babalarından kalan bayrağı onlara teslim edecektim."
Bir Annenin Vizyonu: Köklü Süt'ün Doğuşu
Nurhan Hanım sadece günü kurtarmak için değil, geleceği inşa etmek için çalıştı. Çocuklarının eğitimini bile bugünkü marka vizyonuna göre planladı. Kızını Veteriner Hekim, oğlunu ise Gıda Mühendisi olarak yetiştirdi.
"Üniversite sınavına girdiklerinde planımız belliydi. 'Sen okuduktan sonra sana küçük bir mandıra yaparım, çünkü çiftliğimiz var' dedim. Bir butik mandıra, bir aile şirketi hayaliyle hayatımızı şekillendirdik."
Bugün market raflarında gördüğünüz o "Köklü Süt" ürünleri, işte bu vizyoner annenin ve eğitimli çocuklarının omuz omuza verdiği emeğin eseridir.
Topuklu Ayakkabıların Sırrı
Nurhan Hanım’ın iş hayatındaki simgesi ise topuklu ayakkabıları oldu. Bu sadece bir giyim tercihi değil, hayata karşı duruşunun bir simgesiydi:
"Topuklu ayakkabının üzerinde yürürken dik durman lazım. Kafan dik, önüne bakman lazım. Yere sert basmak zorundayım, güçlü görünmek zorundayım. Ben bu ayakkabılarla diri kalıyorum. Kadın güçlüdür, kadın başarır. Yeter ki istesin, Allah onun önünü açar."
Bugün Nurhan Hanım, 364 gün çalışarak, bayram seyran demeden çiftliğinin ve üretiminin başında durarak; "ev yoğurdu" lezzetini sofralarımıza taşımaya devam ediyor.
